Yılın filmi "Savaş Üstüne Savaş" 14 Kasım'da dijitale geliyor.
-
kuzeydebiryer
Konu yazarı - Yönetmen
- Mesajlar: 399
- Kayıt: 27 Ağu 2024
- Tepkiler puanı: 23
- Şehir: Kocaeli
- İletişim:
Yılın filmi "Savaş Üstüne Savaş" 14 Kasım'da dijitale geliyor.

Streaming savaşlarında "abone sayısı" dönemi kapandı; "kârlılık" dönemi başladı. Apple, Amazon ve Netflix gibi devlerin sinema salonlarını fethetme planı ise The Hollywood Reporter'ın son analizine göre "sancılı bir başlangıç" yaşıyor. Milyar dolarlık bütçeler, gişe başarısını garantilemeye yetmiyor.

Hollywood'un Yeni Oyuncuları ve Gişe Gerçekleri
Sinema endüstrisi, son birkaç yıldır Silikon Vadisi'nin devasa bütçelerinin sektörü nasıl yeniden şekillendireceğini konuşuyordu. Apple ve Amazon, geleneksel stüdyoları kıskandıracak paralar harcayarak en büyük yönetmenleri ve yıldızları transfer etti. Hedef belliydi: Hem yayın platformlarına prestij katmak hem de sinema salonlarında "biz de varız" demek.
Ancak The Hollywood Reporter'ın (THR) "One Battle After Another" (Savaştan Savaşa) başlıklı son analizi, bu yeni dönemin hiç de kolay başlamadığını gösteriyor. Kağıt üzerinde "garanti" görünen formüller, gişe gerçeklerine çarpıyor.
Apple'ın Milyar Dolarlık İmtihanı
Analizin merkezinde, bu dönüşümün en agresif oyuncusu Apple var. Şirket, sinema salonu deneyimine milyarlarca dolar yatırdı:
Killers of the Flower Moon (Dolunay Katilleri): Martin Scorsese imzalı film, 200 milyon doları aşan bütçesiyle büyük bir prestij adımıydı. Ancak küresel gişede 156 milyon dolar civarında kalması, "başarı" tanımını tartışmaya açtı.
Napoleon (Napolyon): Ridley Scott'ın epik filmi de benzer bir bütçe (200 milyon dolar) ile yola çıktı ve 221 milyon dolar hasılat elde etti.
Argylle: Asıl darbe ise 200 milyon dolarlık bütçeli, yıldızlarla dolu casus komedisi Argylle oldu. Film, küresel gişede 100 milyon doları dahi bulamayarak yılın en büyük ticari hayal kırıklıklarından biri oldu.
THR'ın vurguladığı gibi, Apple'ın stratejisi "para sorun değil" üzerine kuruluydu ancak gişenin kendi kuralları var. Bu filmler platforma gelmeden önce sinemalarda kâr edemedi.
Peki, sonsuz para, en iyi yönetmenler ve A-sınıfı yıldızlar neden gişede beklenen patlamayı yaratamıyor? Analizden yola çıkarak birkaç noktayı vurgulayalım:
Marka Algısı: İzleyici, 15 yıldır Netflix ve Apple TV+ gibi markaları "evde izlenecek yer" olarak kodladı. Bu alışkanlığı kırmak ve "Bu film için sinemaya gidilir" algısını yaratmak, paranın satın alamayacağı bir pazarlama ve zamanlama becerisi gerektiriyor.
Kimlik Krizi: Bu yapımlar bir stüdyo filmi mi, yoksa bir "streaming" filmi mi? Geleneksel stüdyolar (Warner Bros., Universal vb.) tüm pazarlama kaslarını filmlerini sadece sinemada kârlı kılmak için kullanır. Streaming devleri ise aynı zamanda platform abonesini de düşünmek zorunda kalıyor. Bu ikili hedef, pazarlama mesajını bulanıklaştırıyor.
Risk Yönetimi: Geleneksel stüdyolar, 200 milyon dolarlık bir epik filmin riskini, daha küçük bütçeli 10 filmle dengeler. Apple ise şu ana kadar sadece devasa bütçeli "prestij" işlerine odaklandı. Bu "ya hep ya hiç" stratejisi, Argylle gibi bir fiyaskoyla sonuçlandığında tüm model sorgulanır hale geliyor.
Diğer Cephelerde Durum Ne?
Amazon (MGM): THR, Amazon'un daha mütevazı bir başarı yakaladığına dikkat çekiyor. Özellikle Jason Statham'lı The Beekeeper (Arıcı), 40 milyon dolarlık bütçesine karşılık 152 milyon dolar kazanarak kârlı bir iş oldu. Bu, Amazon'un MGM'i satın alarak daha "geleneksel" bir stüdyo modeli işletebileceğini gösteriyor.
Netflix: Netflix ise hâlâ "Ödül sezonu için sınırlı vizyon" stratejisine sadık görünüyor. Society of the Snow (Kar Kardeşliği) gibi filmlerle Oscar kovaladılar ancak gişeyi hiçbir zaman öncelik haline getirmediler.
Sonuç: Savaş Yeni Başlıyor
Hollywood Reporter'ın analizi net bir sonuca varıyor: Streaming devlerinin sinema salonlarını fethetmesi, bir sprint değil, uzun soluklu bir maraton olacak. "Parayla saadet olmuyor" klişesinin Hollywood versiyonunu izliyoruz. Bu devler, sinema izleyicisinin kalbini ve cüzdanını kazanmak için "bir savaştan diğerine" girmek zorundalar ve bu yeni dönemin daha çok "sancısını" çekecekler gibi görünüyor.
Yılın filmi "Savaş Üstüne Savaş" 14 Kasım'da dijitale geliyor.
Büyük futbolcular transfer edince şampiyonluk garanti olmuyor, parayla saadet gelmiyor! Aynı durum geçerli, duygu, hırs, kazanma… Sonradan olmuyor, bir de platformun filmi şayet sinemada olacaksa üyelere özel indirim olmalı!
Dolce far niente…
-
kuzeydebiryer
Konu yazarı - Yönetmen
- Mesajlar: 399
- Kayıt: 27 Ağu 2024
- Tepkiler puanı: 23
- Şehir: Kocaeli
- İletişim:
Yılın filmi "Savaş Üstüne Savaş" 14 Kasım'da dijitale geliyor.
Bu kadar büyük işlere girişmek dijital servislerin son dönemlerde en sevdiği işlerden ama örneklerde görüldüğü gibi dijital de ki hesap izleyiciye uymayabiliyor
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj