Reklam engelleyicisi tespit edildi: Web sitemiz ziyaretçilerimize çevrimiçi reklamlar gösterebilir. Lütfen web sitemiz üzerindeki reklam engelleyicinizi devre dışı bırakarak bize destek olun.
REKLAMLAR SİZİ RAHATSIZ MI EDİYOR? Sitemize üye olarak, reklamsız ve temiz bir deneyim yaşayabilir; Sinema dolu sohbetlere eşlik edebilir ve film künyeleri üzerinden oluşturduğunuz izleme listelerinizi yönetebilir ya da favori filmlerinizi ekleyebilirsiniz!
Film o kadar ince bir aralıktaki, çok mu iyi kurgulanmış yoksa sıradan bir B filmi mi karar vermek epey zor. Fakat şurası kesin: Çok ama çok eğlenceli ve hoşça vakit geçirtecek, tadı damakta kalan bir film. İzleyin derim...
Dip not: Gün içinde izlemedim
Ve yırtılmış bir tül gibi, savrulup duruyor zaman...
Malum sitede bulunan kullanıcı yorumlarının acımasızlığından dolayı izlemeye başladım. Tabii ki ruhsuz yorumları doğru değildi, akran zorbalığı gibi konuları işleyen ırkçılık türü insani olumsuzlukları ve insanların bedenine yönelik önyargıları ve bunlarla başa çıkılmasını işleyen bir bölümdü, 1 ve 2 , şimdi 3. bölüme bakıyorum.
arka arkaya oğlumla birlikte izlediğim yapımlar oldu.
İlk filmdeki samimiyet ve içtenlik ikinci filmde sağlananmamış.
İlk filmdeki olay akışına bağlı sistem eleştirisi ikinci filmde sistem eleştirine göre filmi ortaya çıkarmış. İlk filmi ne kadar beğendiysek ikincisinden o kadar haz emedik. Sinemasal anlamda hele ki o kadar eksikler var ki gören insanın gözünü kanatıyor.
(Araba yolculuğunda tavana vuran yağmur sesi o kadar yüksek ki sanırsınız sağanak var ama cama bir damla düşmüyor)
(benzer şekilde film içinde sürekli sesle ilgili sorunlar akışın öününe geçecek derece rahatsız edici idi. Ses prodüksiyon kiminse bir daha zahmet etmesin bu işlere)
Kim namus ve ahlak şövalyeliği yapıyorsa, bilin ki en namussuzu odur. Friedrich Wilhelm Nietzsche
Coen kardeşlerden country ritimleri ile bezeli tatlı bir yol hikayesi. Yol filmlerini sevmemin en büyük nedeni ulaşılması gereken yerin önemini tamamen kaybetmesi. Sadece uzayıp giden yollar ve tanık olduğumuz anlar. İşte bu benim için yeterli.
3 kafadarın hayallerini süsleyen bir servet ile başlıyor yol hikayemiz. Karikatürize edilen karakterlere country müziği eşlik ediyor. Coen kardeşlerin hikayeyi şarkılarla anlatma şekli bu film için bana Akı Kaurismäki'nin filmlerini hatırlattı. Neredesin be birader karikatürize karakterleri, müziği ve yol hikayesi ile beğendiğim filmler arasında hak ettiği yerini aldı.
İnsanın kanını donduran bir film. Klasik seri katil filmlerinin ötesine çıkarak toplumsal hastalıklı bakışları bir katilin gölgesinde işliyor. Bu cinayetlerin bu kadar küçük bir alanda tekrar tekrar gerçekleşmesi bu toplumsal hastalık vurgusunu filmde kuvvetlendiriyor. Kadının üzerinden yapılan ve çağlar boyunca devam eden hastalıklı yığınları ibretlik bir tablo şeklinde gözlerimizin önüne seriyor.
İletişimsizlik çemberine hapsolmuş 3 kız kardeşin hikayesi. Babalarının son anlarında bir araya gelen ama zamanın, söylenmeyenlerinin boşluğunda birbirleriyle teması kopma noktasına gelen 3 ana karakter sakin bir tempoyla ele alınıyor. Azazel Jacobs'un hem seneryosunu yazdığı hem de yönettiği bir film. Bu işi de yaparken izleyici üzerinde duygu sömürüsü yapmayan, aşırı dramatik hikayeler ile travmanın manipüle edici getiririlerine hiç elini buluşturmayan bir senaryo kullanıyor. Rachel rolünde izlediğimiz Natasha Lyonne'un oyunculuğu dikkat çekiciydi. Filmin finali ise hikayeyi ustaca bağlıyor. Sessizliğe gömülen gözlerle söylenenler yitip gitme üzerine hüzünlü bir dokunuştu.
Trt2 de verildi orada izledim az önce. Anneanne, kızı ve torunu. Kızının hayatı gençlik yıllarından itibaren günlüklerle ve ses kasetleriyle kayıt altına alınmış, kimi zaman eski tip fotoğraf makinesi ile anlar ölümsüzleştirilmiş. Torunun meraklı çabalarıyla annesinin geçmişine yolculuk yapıyoruz.
7/10
Hatıra Kutusu, aldığı hediye ile geçmişe yolculuk yapan bir kadın ve kızının hikayesini konu ediyor. Bekar bir anne olan Maia, eşi görülmemiş bir Noel hediyesi aldığından geçmişe yolculuk yapar. Hediye olarak gelen şey içinde defterler, fotoğraflar ve kasetlerin olduğu bir kutudur. Bunlar Maia’nın Beyrut’ta ailesiyle birlikte savaştan kaçmadan önce yakın arkadaşına gönderdikleridir. Kutudakileri inceleyen Maia’nın genç kızı Alex, annesinin geçmişindeki sırları gün yüzüne çıkarır.