Bugün Hangi Filmi İzlediniz?

[svsknr]

MUBI'de görünce "Şöyle bir gözatayım, atlaya atlaya geçerim" diye açtım ve yine bırakamadım! Bu film niye bu kadar güzel yahu?

Çok seviyorum Peki Amelie’Nin aslında bir KGB ajanı olduğu söylentilerine ne diyorsun (söylenti diyorum detaylı araştırmadım)

İlk defa senden duydum

[Commander Dragonlord]

Venezuela'nın yabancılara peşkeş çekilen petrol yataklarına ilişkin kirli sırları anlatan bir aksiyon filmi. Ancak bu petrol mevzusu derinleşebilecekken, aksiyon filmine fon olmaktan öteye geçememiş. Aksiyon da öyle pek ahım şahım bir şey değil. Sade suya tirit bir film olmuş kısacası.
Son olarak da altyazılara değineyim. Yav arkadaş, hiç mi kontrol etmediniz bu altyazıları? Tamam, altyazı kötü değil, ama yine de sırıtan bazı hatalar ortadan kaldırılabilirdi. Ayrı yazılması gerekirken bitişik yazılan kelimeler, cümlede anlam bozukluğuna yol açan kelime eksikliği, yanlış yazılan kelimeler, ufak tefek çeviri hataları vs. Bir fan çevirmen bu hataları yapsa pek göze batmaz ama kişi başı 250 TL bayıldığımız, dev perdede izlediğimiz, sözüm ona profesyonel çevirmenlerin elinden çıkmış altyazıların olduğu bir filmde görünce ister istemez göze batıyor. Neyse, çok da yüklenmeyeyim, arka planda kim bilir neler yaşandı da altyazı bu hâle geldi. Artık çevirmenin parasını mı vermediler, dağıtım şirketinin kalite kontrol sürecine bütçesi mi yetmedi, çevirmen uykusuz falan mı kaldı... Arka planda neler dönüp bittiğini bilmiyoruz. O yüzden günahlarını almayalım.

[svsknr]

Rastgele Film tuşuyla gezinirken denk geldi ve ilk izlediğim Ankara istikametinde otobüs yolculuğu aklıma geldi; ikinci izleyişim de, Ankara'dan dönerken yine aynı otobüsün denk gelmesi ve yine, arşivde başka bir film olmamasından kaynaklıydı Bari bir kez daha izliyim dedim. Eğlenceli film

[denisilin]

Bolca ünlü ile absürt komedi! Adam Sandler geri döndü!

[Commander Dragonlord]

Dün akşam alışverişe çıktım. Hazır çıkmışken birkaç tane de kola alayım dedim. Biliyorum, kola zararlı. İçmemeliyim. Ama işte bünye alışmış. Vazgeçemiyor. Eksikliğini, yoksunluğunu hissediyor. Ama epey bir azalttım. Eskiden bir bardak içerken, artık yarım bardak içiyorum. Neyse, marketin kola reyonuna yöneldim. Baktım ki kolaların hepsi Coca Cola. "Boykot yüzünden Coca Colaları satamadılar da o yüzden mi her yer Coca Cola dolmuş?" diye düşünmeden edemedim. Ben de boykota destek vermek istediğim için, başka kola markaları aramaya başladı gözlerim. Üç beş kuruş da olsa İsrail'e destek vermek istemiyordum. Sonunda güç bela birkaç tane Cola Turka buldum. Poşeti doldurdum. Sonra sinemaya yöneldim. Son zamanların popüler film şirketi A24'ün yeni filmi "Bring Her Back" oynuyordu sinemada. Hem de Türkçe dublajlı. Bu dublaj işi düzgün kotarıldığında tadından yenmez, onu söyleyeyim. Tabii buradan hemen "Altyazıların pabucu dama!" sonucu çıkmasın. Altyazıların gönlümüzdeki yeri ayrı. Dublajın yeri ayrı. Neyse başladık izlemeye. Türe devrim getirecek düzeyde olmasa da, sağlam bir film çıkmış ortaya. A24 yine kalitesini konuşturmuş yani. Birçok korku filminin izlediği kolay yolu reddederek, zor yolu seçmiş. Hem psikolojik, hem de fiziksel acıyı keşfe çıkarak, 2025'in en sağlam tür filmlerinden biri olmayı ve basit bir yaz filmi olmanın ötesine geçmeyi başarmış. Eh, sanırım bundan iyisi Şam'da kayısı.

[denisilin]

Psikoloji, gerilim, gizem, korku… İnsanın midesini kaldıran sahneler çok ama sağlam oyunculuklar var, kesinlikle izlenmeyi hakeden bir yapım!

[denisilin]

Sofia Carson ses ve oyunculuk olarak gayet iyi bir kadın ama sanki tekrara düşüyor gibi…

[Commander Dragonlord]

Oğluyla alışveriş yaptığı bir süpermarkette vahşi bir soyguna tanık olan Penelope'un zaten kırılgan olan ruh dünyası daha da sarsılır. Bebeğini ihmal etmeye başlar ve eski sevgilisiyle yeniden iletişime geçer; ancak bu ilişki, küçük kız kardeşinin ölümünün acı dolu anılarını geri getirir: Genç anne yavaş yavaş psikoza sürüklenir.

Kanada Sinemasının yükselen yıldızlarından Chloé Cinq-Mars'ın yeni filmi Koyun Koyuna, (Peau à Peau) doğum sonrası depresyonundan mustarip bir kadının ruh dünyasını mesken tutuyor kendine. Chloé Cinq-Mars otobiyografik öğeler taşıyan yeni filminde, doğum sonrası olarak bilinen çok hassas bir döneme, hem ürkütücü hem de yürek burkan bir bakış atıyor.

Filmin altyazılarını dilim döndüğünce Türkçeye çevirdim bu arada. Ücretsiz indirebilirsiniz. Keyifli seyirler.

www.patreon.com/posts/koyun-koyuna-135958823

[byKush]

Anthony Hopkins'e Oscar Kazandıran Unutulmaz Performans: "The Father"

Florian Zeller'in kendi tiyatro oyunundan sinemaya uyarladığı ve yönetmenliğini üstlendiği 2020 yapımı "The Father" (Baba), hafızanın ve gerçekliğin kaygan zemininde dokunaklı bir yolculuk sunuyor. Film, ilerleyen yaşıyla birlikte demansla mücadele eden Anthony'nin (Anthony Hopkins) zihninin labirentlerine izleyiciyi davet ediyor. Kızı Anne'in (Olivia Colman) kendisine yeni bir bakıcı bulma çabalarına karşı çıkan Anthony, zamanla kendi evini, sevdiklerinin yüzlerini ve hatta kendi kimliğini tanıyamaz hale gelir. Film, bu karmaşık süreci, Anthony'nin gözünden aktararak, izleyicinin de onunla birlikte kafa karışıklığını, korkuyu ve çaresizliği derinden hissetmesini sağlıyor.

Filmin en büyük gücü, şüphesiz Anthony Hopkins'in kariyerinin zirve noktalarından biri olarak kabul edilen ve kendisine En İyi Erkek Oyuncu Akademi Ödülü'nü kazandıran başrol performansıdır. Hopkins, demansın getirdiği zihinsel bulanıklığı, anlık öfke patlamalarını ve çocuksu masumiyete dönüş anlarını ustalıkla canlandırarak karakterin iç dünyasını sarsıcı bir gerçeklikle perdeye yansıtıyor. Ona eşlik eden Olivia Colman ise babasının durumu karşısında sabır, sevgi ve tükenmişlik arasında gidip gelen bir evladın portresini incelikli ve güçlü bir performansla çiziyor. İkilinin arasındaki kimya, filmin duygusal etkisini daha da derinleştiriyor.

"The Father", sadece bir hastalık filmi olmanın ötesinde, aile bağları, yaşlılık, kayıp ve insan zihninin kırılganlığı üzerine evrensel temaları işleyen bir başyapıt niteliğindedir. Zeller'in zeki senaryosu ve kurgusu, mekanları ve karakterleri sürekli değiştirerek izleyiciyi Anthony'nin parçalanmış gerçeklik algısının bir parçası haline getiriyor. En İyi Uyarlama Senaryo dalında da Oscar kazanan film, sürükleyici anlatımı ve unutulmaz oyunculuklarıyla iz bırakan, hem eleştirmenlerden tam not almış hem de seyircinin kalbine dokunmuş modern bir klasik olarak öne çıkıyor.

[byKush]

Gelmiş geçmiş en sevilen animasyon serilerinden biri olan Kung Fu Panda, dördüncü filmiyle izleyicilerini bir kez daha kahkaha ve macera dolu bir yolculuğa çıkarıyor. Artık Ejderha Savaşçı kimliğiyle efsaneleşen Po, bu bölümde beklenmedik bir sorumlulukla karşı karşıya kalır: Huzur Vadisi'nin ruhani lideri olmak. Ancak meditasyon ve iç huzur gibi konulara pek de aşina olmayan sevgili pandamız için bu yeni görev, kung fu ustalığından çok daha zorlu olacaktır. Üstelik Po'nun, kendisinden sonra gelecek yeni Ejderha Savaşçı'yı bulup eğitmesi gerekmektedir. Bu arayış, onu şimdiye kadarki en tehlikeli düşmanıyla yüzleşmeye zorlar: Her kılığa girebilen ve geçmişteki kötülerin gücünü kopyalayabilen gizemli ve güçlü büyücü Bukalemun.

Bu zorlu görevde Po'ya, keskin zekası ve hırsızlık yetenekleriyle nam salmış, alaycı ama bir o kadar da yetenekli çöl tilkisi Zhen eşlik eder. Başlangıçta birbirlerine pek güvenmeseler de bu alışılmadık ikili, Bukalemun'un hain planlarını durdurmak için güçlerini birleştirmek zorunda kalır. Po'nun babaları Bay Ping ve Li Shan'ın da desteğiyle atıldıkları bu macera, onları hem komik hem de tehlikeli durumların içine sokar. Film, Po ve Zhen arasındaki eğlenceli ve gelişen dostluk dinamiği üzerine kuruluyken, aynı zamanda kahramanlığın beklenmedik yerlerden ve kişilerden çıkabileceği temasını işliyor.

"Kung Fu Panda 4", serinin alışılagelmiş görsel şölenini ve dövüş koreografilerini bir üst seviyeye taşıyor. Film, sadece Po'nun kişisel gelişimine ve liderlik yolculuğuna odaklanmakla kalmıyor, aynı zamanda ilk filmin efsanevi kötü karakteri Tai Lung'u da sürpriz bir şekilde hikayeye dahil ederek serinin hayranlarına nostaljik anlar yaşatıyor. Değişim, kader ve kendi yolunu bulma gibi evrensel temaları, kendine has mizah anlayışıyla harmanlayan film, her yaştan izleyici için keyifli ve unutulmaz bir sinema deneyimi vadediyor.